31 Ekim 2010 Pazar

Donuk Fotoğraf

Bu haftaki dersimize doğduğumuz şehirlerin konumunu hayali Türkiye haritası üzerinde göstermekle başladık, sonra kardeş sayılarımız ve doğduğumuz mevsimlere göre gruplar oluşturduk. Bu sayede her hafta aynı ortamı paylaştığımız sınıf arkadaşlarımızla -bilmediğimiz- ortak yönlerimizi keşfetmeye çalıştık. ayrıca sınıfta hangi grupların çoğunluk oluşturduğunu gördük aslında çoğunlukların oluşturduğu bir sınıftan ziyade tüm gruplardan arkadaşların olduğu karma bir sınıf ortaya çıktı karşımıza.

Sonra 7şer kişilik oluşturduğumuz gruplarla küçükken oynadığımız köşe kapma oyununun gruplu versiyonunu oynadık. küçükken bu oyunu oynarken tamamen kendi kararlarımızdan sorumluyduk ve diğer oyuncularla rekabet içindeydik köşeyi kapmak için. fakat sınıfta oynadığımız oyunda bireysel hareket edemezdik, grup arkadaşlarımızla kol kola girdik ve bir strateji belirleyerek ilerlemeye çalıştık ve nitekim hiç ortaya geçmeden oyunu tamamladık demek ki iyi bir takım çalışması çıkarmışız:)

Daha sonra 6 fotoğraf karesinden oluşan bir hikaye anlatma etkinliğine geçtik. bu etkinlikte bir olayı anlatmak için 6 sahne oluşturmamız gerekiyordu, sanki bir filmin fragmanı gibi hissettim. biz önce ne sergileyeceğimiz konusunda kararsız kalsak da sonradan bir gazinoda çıkan kavga olayını sergilemeye karar verdik. lakin diğer grupların hikayelerini gördükten sonra daha orijinal bir şeyler yapabilirmişiz gibi hissettim, sergilediğimiz donuk fotoğraflardan bazıları birbirine çok benzerdi bu yüzden pek tatmin olmadım.

Dersin son kısmında hoca donuk fotoğraf kareleri için oluşturduğumuz 6 grubu ikişerli eşledi, daha sonra 5 dk içerisinde bir biriyle alakası olmayan 2 donuk fotoğraf oluşturmamızı istedi. eşleştiğimiz grup bizim sergilediğimiz donuk fotolardan ilkini bir olayın başlangıcı, ikincisini de aynı olayın son sahnesi olarak kurgulayan bir oyun sergileyecekti. aynı şekilde biz de onların donuk fotolarından bir olay çıkarmaya çalışacaktık. Grup olarak ilk fotonun bir kuaför salonunda geçmesine karar verdik ve orada olabilecekleri yansıtmaya çalıştık, ikinci fotoyu da bir cenaze merasiminden seçtik. bizim sergilediğimiz fotoğraf karelerinde izleyici bizim vermek istediğimiz konsepti direkt olarak alabiliyordu. diğer yandan eşleştiğimiz grubun sergilediği fotoğraf karelerinden grup olarak pek bir şey anlamadık sonra o gruptan bir arkadaş bize gelip açıklama yapmak istedi fakat biz dinlememeyi tercih ettik çünkü bu bizim hayal gücümüzü sınırlandıracaktı, iyiki de dinlememişiz çünkü ortaya gayet başarılı bir olay kurgusu çıkarmayı başarabildik. (buz müzesinde sergilenen dağcıların çözülmesi:)) bana göre karşı grubun ne anlatmak istediğinden çok bizim ne anladığımız daha önemliydi, bu yüzden biz diğer gruplara göre daha şanslıydık çünkü karşı grubun sergilediği donuk fotolardan bir şey anlamamıştık:)








Hiç yorum yok:

Yorum Gönder