24 Ekim 2010 Pazar

6 cümle... 6 kelime...

Geçtiğimiz hafta derste neler yaptığımızdan bahsetmeden önce bir sitemde bulunmak istiyorum. bu ders niçin eğitim fakültesinde zorunlu bir ders olarak verilmiyor? bence her öğretmen adayı bu dersi almalı, zira yapacağımız mesleğin sahne sanatından arkada kalır bir yanı yok, birçok benzerliği var. toplum(karşımızdaki öğrenci yada veliler de olabilir) karşısında konuşmaya ve tüm gözlerin üzerinde olması durumuna alışmalıyız biran önce ki, mesleğe başladığımızda zorluk çekmeyelim. sınıfa girdiğimizde tüm ders planını ezberlemiş, hiç nefes almadan konuşuyor olabiliriz. fakat sorulabilecek bir soru veya hiç planlanmayan bir durum her zaman ortaya çıkabilir. öğretmenin asıl kendisini gösterebileceği zaman işte bu zamandır. yani kısaca demek istediğim şey şu ki; doğaçlama yapabilme yeteneğini kazanmalıyız mesleğe başlamadan önce. üniversite bitirdim hem de boğaziçinde okudum öğretmen oldum derken diğer taraftan da bir grup karşısında iki kelimeyi bir araya getirip konuşamıyorsak bir problem var demektir. öğretmenlik mesleği bir çok diğer meslek gibi insanlarla iletişim gerektirir ve kendini iyi ifade edebilmek mesleğin tamamını kapsar.(şuan benim yapamadığım gibi)
neyse eğitim fakültesine sitemimden sonra derste neler yaptığımıza geçebilirim sanırım.
Derse ilk olarak stratejik planlama aktivitesiyle başladık lakin biz bu planlama işini kıvıramadık zannımca, çünkü tek bir kişiye(hocaya) karşı bütün sınıf mücadele etmemize ve hız avantajımız olmasına rağmen bunu iyi kullanamadık. hocanın yakın olduğu kişilerin yerinde sabit kalması gerektiğini arkadaşlar biraz geç idrak ettiler. hocanın tek dezavantajı hızıydı yoksa yanındaki sandalyeye oturma fırsatını birçok kez yakaladı. takımdan olmaktan ziyade bazı arkadaşlar sürekli ayakta kalmanın peşindeydi iş hayatında olduğu gibi herkes kendini ön planda tutmaya çalıştı ne yazık ki:( bu etkinliğin farklı bir versiyonunu da akabinde oynadık. fakat bu sefer herkes kendinden sorumluydu. herkes aynı anda sandalyesinden kalkacak ve kendine yeni bir yer bulacaktı o kargaşanın içinde. bi önceki etkinlikteki rahatlık yoktu artık aksine daha stresliydi insanlar. çünkü eğer başaramazsa bunu yalnız başına kaldırmak zorundaydı ve sahnede ayakta kalmakla yüzleşecekti. işte bu yüzden büyük bir hırsla saldırdık sandalyelere bir an önce kazanabilmek için. tabi birbiriyle anlaşıp yer değiştiren arkadaşları da unutmamak lazım ama her zaman hesaplar tutmaya bilir, bazen dış faktörleri kontrol edemiyoruz ne yazık ki:(
Gelelim dersin en heyecan verici yerine, 10 dakika içerisinde oluşturduğumuz 6 cümleyle sınırlı kurgumuzu sahneleme etkinliğine. 10 dakika içerisinde bikaç fikir geldi aklımıza. şaşırtıcı birşeyler yapmak istiyorduk sonu tahmin edilemeyen. acaba şömineden noel baba mı çıkartsak diye bile düşündük sonra ondan da vazgeçtik. kadın-erkek ilişkilerindeki sıradanlığı kırmaya yöneldik. ama bizi bir sürpriz bekliyordu. başka bir grup daha eş-cinsellikle ilgili bir çalışma yapmıştı ve bizim değiştirme gibi bir şansımız yoktu çünkü bütün şaşırtma bu konu üzerineydi. bu yüzden sahneye çıkarken biraz demotive olmuştuk:( ama oynamaya başladıktan sonra ben unuttum önceyi sadece oyuna odaklandım. ve bence kendimden beklediğimden daha iyi bir performans sergiledim. oynayamayacağımı düşünüyordum ama hiç heyecanlanmadım bile. sonra sergilediğimiz bu kısa oyundaki replikleri 6 kelimeye düşürmemizi istedi hoca. "sadece 6 kelime mi?" diye kaldım ben tabi. ama 6 kelimeyle de oynana biliyormuş. hatta biz 6 kelimeyle sergileyeceğimiz oyuna bir kaç sahne daha ekledik ki daha vurucu olsun. ben oynarken de kurgularken de büyük zevk aldım. ama en eğlendiğim oyun cenaze namazıyla ilgili olandı ki imamın cemaate dönüp "nasıl?" sorusunu sorması beni bitirdi.
Ve dersin sonunda geçen hafta da oynadığımız katılımlı doğaçlamayı yine oynadık ama bu haftada katılamadım ne yazık ki:( aslında katılmayı çok istiyorum lakin korkuyorum orda öylece kalırsam hiç bişey aklıma gelmezse vs. diye ama iki haftadır yapıyoruz bu etkinliği ve kimse orada tıkanıp kalmadı. şuan itibariyle çok cesaretlendim. bikere daha yaparsak ben de gönüllü olacağım tüm blok okurları önünde söz veriyorum:)






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder